- Kanı kan ile temizleyemezsin evlat. “savcı Eray’ın sürekli değişken ruh halini görünce Ona biraz merhametli davranmanın vakti geldiği anladı ve sağ eliyle onun omzunu sıvazladı. Sesi de hiç olmadığı kadar sıcak ve anlayışlıydı” Bu adalet değildir!
Kim bilebilir? Lakin kanaatimce muhakkak Gerçek Adalet; habis ve işgüzar insanların o deri kaplı, kokuşmuş kitaplarındaki ve sözde Adalet Sarayı olan şatafat timsali, şaşalı binalarınızda olduğu kadar geç tecelli etmiyordur. Hatta o ekopraksi mahsulü yıkıntılarınızdaki çıkan hükümler netice[1]sinde, haklıdan çok haksızı korumuyordur. “yaralı kollarını iki yana açıp, çevreye bağırarak”
Ve Gerçek Adalet; zalimin elinde kılıç olmak yerine, mazlumun elinde kalkandır!
Ve Gerçek Adalet; haksız zenginin saray bahçesinde biblo olmaktan ziyade, haklı fakirin gecekondusunu aydınlığa çıkaran son umut ışığıdır!