Elinize aldığınız bu kitap, halen koçluk yapanlar, koçluk becerilerini öğrenip, koçluk yapmak isteyenler ile öğretmenler ve ebeveynler için bir kılavuz kitap özelliği taşıyor. Öğrencilerin de kendi kendilerine koçluk yapmasının yollarını anlatıyor, anlatmakla kalmıyor uygulatıyor ve uygulamalarla dolu bir içerik sunuyor.
Kitabı yazarken, koçluk yapacağımız/yaptığımız kuşağı tanımanın ve onları size tanıtmanın gerekliliğine inanıp, yola oradan başladım. Kimdi bu çocuklar, ne yiyip, ne içiyorlardı, nasıl bir dünya ve gelecek tasarlıyorlardı kendilerine, nelerden hoşlanıp, neleri reddediyorlardı? Günlerim bu sorulara yanıt aramakla geçti. Verdiğim eğitimlerde, görüşmelerimde onlarla iç içeydim ama yine de onların gittiği mekânlarda oturdum, konuştum, dinledim. Kullandıkları jargonlardan tutunda, en sevdikleri ve en nefret ettikleri şeylerin neler olduğunu öğrenmeye çalıştım; okudum, bu konuda ne kadar yazı, makale yazılmışsa hepsini taradım, videolar izledim. Teorik bilgilerin yanında kendi geliştirdiğim bazı pratikleri de kitabın içine yerleştirdim. Böylece öğret-menler, öğrenciler ve ebeveynler için içi uygulamalarla dolu, onlara kılavuz olabilecek bir eser çıktı ortaya.
Koçluk, bir öğreti; bu öğretide bireyin varmak istediği yerle bulunduğu yer arasındaki mesafeyi geleceğe odaklanarak ve eyleme geçerek kapatmasını sağlayan bir sistem var. O halde bu sistem nasıl çalışacak, bireye neler sunacak? İşte bu ve bunun gibi onlarca sorunun yanıtı iç sayfalara mekik gibi dokundu.
İyi okumalar, iyi pratikler dileğiyle.