Kahramanımız Yusuf'un küçük kentin tekdüzeliğinden, boğuculuğundan sıyrılıp ruhunu sarıp sarmalayan büyük kentin ışıltılı, cezbedici yaşantısına karşı duyduğu iştiyak ona bazı bedelleri ödetmekten de geri durmuyor.
Sadakat, ihanet; geçmiş ve gelecek mefhumları arasında gidip gelen insanın içsel yolculuğundaki zıtlıkları, Türkçeyi kullanmadaki mükemmel yeteneği sayesinde ustaca anlatan Namık Kemal Aktan adeta kalemini bir kameraya dönüştürerek anlatmak istediklerini okuyucunun zihninden film şeridi gibi geçiriyor..