Anadolu’nun küçük köylerinden, ücra beldelerinden sesleniyorum size. Büyük yaşamları merak ettiğimiz bu dünyanın asıl renklerinden, küçük hayatlarından söz açıyorum. En büyük acılara, en çaresiz anlara, en umutsuz düşlere şahit olun istiyorum.

Şahit olun!

Sizinle aynı havayı soluyan, benzer düşler kuran bu insanların hayatlarının bir parçasına tanık olun istiyorum.

Bu hayatta en gerçek yaşam sizinki…

Sizinkine benzer onların da düşleri…

Hatta belki daha küçüktür kimisinin ki…

Bazısı sadece sevilmeyi arzular, bazısı sevdiği ile evlenebilmeyi, bazısı bir bebeği olmasını, bazısı ise bir bebekle oynamayı, bazısı geride bırakılmamayı düşler ve en çaresizleri sıradan bir yaşam ister…

Görmezden gelmeyin çaresizce bekleyişlerini

Görmezden gelmeyin kalplerindeki ümitlerini

Görmezden gelmeyin olmaz dedikleri düşlerini